Modern Portföy Yönetimi – Modern Portföy Yaklaşımı
Modern yatırım teorisinin başlangıcı Harry Markowitz’in 1952 yılında yayınlanan “Portfolio Selection” başlıklı çalışmasına dayandırılmaktadır. Söz konusu çalışmada, veri risk düzeyinde olası en büyük getiri sağlayan yatırım cüzdanının (portföyünün) sınırı belirlenmekteydi. Bu yaklaşım, hesaplama tekniği açısından karmaşık olduğu gibi zaman sorununu da ortaya koymaktaydı. Daha sonra Markowitz’in öğrencisi olan William Sharpe (1964), söz konusu tekniği basitleştirerek “tek-endex modeli” olarak bilinen yeni bir yorum getirdi. Basitleştirilmiş bu yorum, çok sayıda menkul kıymetten oluşan bir portföyün yönetimine uygulanabilmekteydi.
1970’li yıllarda özellikle bilgisayar alanındaki donanım ve yazılım gelişmeleri Batı ülkelerinde pay senedi yatırımlarında geniş bir uygulama olanağı sağlamıştır. Oysa Markowitz’in başlangıçta geliştirdiği teori daha genel olup, eldeki fonların pay senedi, tahvil, risk sermayesi ve gayri menkuller arasında dağıtılmasına yönelikti.
Öte yandan , portföy teorisinin gerçek hayata uygulamasının yaygınlaştırılması amacıyla birbirinden bağımsız iki önemli çalışma yürütülüyordu. Sharpe (1964), Linmer (1965) ve çalışmalarının hareket noktasını, Herkesin portföy teorisi ışığında yatırım yapması menkul kıymetlerin fiyatlandırılmasını nasıl etkileyeceği konusu oluşturuyordu. Bu çalışmaların sonucu olarak “Finansal varlık fiyatlama modeli” geliştirildi.
Öte yandan Sharpe, Tobin’in (1958) risksiz ve riskli getirileri, toplam getirinin iki alt risk grubu olarak dikkate aldığını vurgulamaktadır. Bu açıdan Finansal Varlıkları Fiyatlama Modelinin oluşumunda Tobin’in de katkısı olmuştur. Söz konusu model, uzun süre alternatifsiz tek model olarak sermaye piyasası teori ve uygulamasına egemen olmuştur.
Bununla birlikte 1976 yılında Richard Rolls amprik olarak çeşitlendirmenin ve bireysel ekonomik tahminlerin olanaksızlığı yüzünden modelin ıskartaya çıkarılmasını önermekteydi. Finansal varlık fiyatlama modeli uygulamada daha çok benimsenmekle birlikte, teorik alanda arbitraj fiyatlama modeline bilimsel alanda ilgi giderek artmaktadır (Roll, Ross 1984).
Finansal Varlıkları Fiyatlama Modeli de bulunan varsayımlar aşağıdaki gibidir:
- Yatırımcılar, bir dönem için portföylerinin beklenen getirileri ve satndart sapmalarını dikkate alarak değerlendirirler.
- Yatırımcıların hepsi rasyonel davranırlar ve riskten kaçarlar
- Yatırımcılar servetlerinin etkisi olmaksızın yatırımlarında istedikleri pozisyonları alabilirler ve Markowitz’in geliştirdiği etkin çeşitlendirmeyi sağlamaya çalışırlar.
- Tüm yatırımcılar aynı yatırım dönemine sahiptirler.
- Yatırımcılar homojen beklentilere sahiptir. Yatırımcılar, beklenen getiriler, standart sapmalar ve finansal varlıkların kovaryansları ile ilgili aynı anlayışa sahiptirler.
- Yatırımcılar pazarda her miktardaki parayı, risksiz faiz haddi üzerinden borç alıp verebilmektedir. Pazar faiz oranı dışında bir faiz oranı kullanılmamaktadır.
- Sermaye piyasaları tam rekabetçi anlayışa sahiptir.
EmoticonEmoticon