Kerkük yöresine ait sevdiğim eser olan Yolcu Hoyratı içerisindeki bir bölüm beni hep etkilemiştir. Bilmeyenler için belirteyim, Hoyrat – halk edebiyatında maninin bir türüdür. Genellikle uzun hava şeklinde bestelenirler. Bahsettiğim Yolcu Hoyratı ise aslında pek bilindik bir eserdir.
Günümüz ilişkilerinde hep bi tatminsizlik yaşıyoruz, ne acı. Aşağıda paylaşacağım kesit bizlere nasıl davranmamız gerektiğini özetlerken aynı zamanda vefanın önemini ifade ediyor.
di gel gözüm gel;men sene gözüm dememtane düşer kör olurmen sene gülüm dememgülün ömrü kem olurbillah men sene derviş demempost giyer abdal olurbillah men sene reyhan demem
yaprak döker dal olurmen sene paşam dememtahttan düşer azlolurdi gel beğim gel,
men sene begim diyerem
daim begler beg olur…
Dinlemesi
biraz ağar gelebilir fakat her dinlediğimde beni benden götüren bir
eserdir. Büyük üstad Abdurrahman Kızılay’ın yorumu ile aşağıda
paylaşıyorum. Karakter insan için çok önemli bir unsurdur. Günümüzde
adam olmak diye dillendiriyoruz ya hani, beg olmak onun yöredeki
karşılığıdır. Büyük adamlara “beg” denmektedir. Bu nedenle kendimde hep
beg olmak hedefini benimsemişimdir.
Değerli insanlara mesajım “beg olmak” gayesini taşımalarıdır…
İyi dinlemeler.
İyi dinlemeler.
EmoticonEmoticon