
Katılım Bankacılığı Nedir?
Katılım bankacılığı, faizsizlik prensibine göre
çalışan ve bu prensibe uygun her türlü bankacılık faaliyetlerini
yürüten, kar ve zarara katılma esasına göre fon toplayarak, ticaret,
ortaklık ve finansal kiralama yöntemleri ile fon kullandıran bir
bankacılık türüdür.
Bu bakımdan islami bankacılık nedir sorusuna
verilecek yanıt da katılım bankacılığı olacaktır. Çünkü katılım
bankacılığının ortaya çıkış sebebi bankacılık faaliyetleri islami
usüllere uygun olarak yapmaktır.
Bu bankacılık modeli ismini “kâra ve zarara katılmak” prensibinden alır.
Nasıl Kredi Kullandırır?
Katılım bankaclığı kredi kullandırma modelini faizsizlik prensibini
esas alarak “kar-zarar” esasına dayandırmaktadır. Kredi talep edenlere
anaparayı doğrudan ödemek yerine; leasing diye tabir edilen müşterinin
ihtiyacı olan malı satın alarak müşteriye vadeli olarak satmak,
kiralamak veya ortaklık kurmak olarak kredi kullandırılır. Bu hizmet
gerçekleştirilirken sözleşme kurulduğu zaman anaparaya ek olarak
alınacak sabit fazlalık belirlenir ve müşterinin ödeyeceği tutarlar
değişiklik göstermez.
Katılım Bankacılığının Ortaya Çıkma Sebepleri
Bilindiği üzere dünya nüfusunun %23’ünü islam dinine mensup
insanlar oluşturmaktadır. Faiz hassasiyeti bulunan kesimlerin
tasarruflarının değerlendirilmesi ve finansman ihtiyaçlarının
karşılanması için bir alternatif gerekliliği ortaya çıkmasıyla birlikte,
değişen dünya şartlarında finansal yapının dışında kalmanın mümkün
olmadığından bir çok islami kuralların geçerli olduğu ülkede bu sistem
benimsenmiştir.
İslami bankacılığının modern anlamda ilk örneği 1963 yılında
Mısırda Mit Ghamr Tasarruf Bankası ile başlamıştır ve diğer nüfusunu
müslümanların oluşturduğu ülkelerde de hızla yayılmıştır. Muhafazakar
kesimlerin daha fazla ilgi gösterdiği bu sistemde yalnızca islami
kesimler değil ihtiyat sahibi bireylerin yönelmesi de muhtemeldir.
Türkiye’de Katılım Bankacılığı
Genellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) tercih
ettiğinden ekonomik risklere karşı daha kırılgan bir kesimi
kapsamaktadır. Katılım bankalarındaki mevduatlarda da diğer mevduatda
olduğu gibi 100.000TL kadar TMSF garantisi olması ve BDDK tarafından
denetime tabi olması sisteme güveni artırmaktadır.
Türkiye’de ve dünyada halkın bir kesimi, faiz gelirinden
uzak durmaktadır. Bu nedenle klasik bankalara gitmeyen fonlar atıl
kalmaktadır. Bu durum hem genel ekonomi açısından, hem de tasarruf
sahibi açısından bir kayıptır. Katılım Bankaları, mali sektörde bir
yenilik olarak, klasik bankalara gitmeyen fonları ekonomiye kazandırmak ve tasarruf sahiplerinin fonlarını güvenle saklamalarına ve değerlendirmelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Ayrıca orta ve uzun vadede yatırımların finanse edilmesi yoluyla kalkınmaya katkı sağlarlar.
EmoticonEmoticon